29 Kasım 2015 Pazar
24 Kasım 2015 Salı
NATO'dan ilk açıklama geldi!
NATO'dan ilk açıklama geldi!

NATO, Türkiye'nin talebi üzerine TSİ
18.00'de olağanüstü toplanacak. NATO, sınır ihlali yapan uçağın düşürülmesiyle
ilgili durumun yakından takip edildiğini bildirdi.
NATO'nun, Türkiye'nin talebi üzerine
Türk hava sahasını ihlal ettiği için düşürülen savaş uçağı gündemi ile TSİ
18.00'de olağanüstü toplanacağı bildirildi.
AA muhabirinin konuya dair
sorusuna verilen yazılı cevapta, ''NATO durumu yakından takip ediyor.
Türk yetkililer ile irtibat halindeyiz'' ifadesine yer verildi. Sözlü olarak AA
muhabirine yapılan açıklamada da ''NATO, 17.00'de (TSİ 18.00) Türkiye'nin
talebi üzerine olağanüstü toplanacak'' denildi.
Olay sonrası, Başbakan
Ahmet Davutoğlu'nun talimatıyla Dışişleri Bakanlığınca NATO, BM ve
ilgili ülkeler nezdinde gerekli girişimlerde bulunulacağı
kaydedilmişti.
Kaynak: BBC Türkçe
IMF'den Rusya'ya çağrı
IMF'den Rusya'ya çağrı

IMF, Rusya'nın 1 yıl önce bankalara
yardımcı olmak için uygulamaya koyduğu olağanüstü tedbirlerin bir kısmını
kaldırması gerektiğini bildirdi.
Uluslararası Para Fonu IMF, Rusya'nın
1 yıl önce rublede çöküş yaşandığı dönemde bankalara yardımcı olmak için
uygulamaya koyduğu olağanüstü tedbirlerin bir kısmını, bankalarda yeniden
sermayelendirme programının neredeyse tamamlanmakta olması nedeniyle kaldırması
gerektiğini bildirdi.
2014 Aralık ayında uygulamaya konan
tedbirler, bankaların döviz cinsinden varlıklarını avantajlı kurdan
değerlemelerine ve karşılık ayırmadan kredileri yeniden yapılandırmalarına
imkan veriyor.
Rusya Merkez Bankası Eylül ayında
aldığı karar ile 1 Ekim 2015'te sona ermesi gereken kuralları 1 Ocak 2016'ya
kadar uzatmıştı.
Kaynak: ntv
Putin'den düşürülen uçakla ilgili flaş açıklama
Putin'den düşürülen uçakla ilgili
flaş açıklama

Rusya Devlet Başkanı Putin,
Türkiye'nin düşürdüğü uçakla ilgili bir açıklama yaptı.
Rusya Devlet Başkanı Putin yaptığı
açıklamada, "Rus uçağı ve pilotları, Türkiye için hiçbir şekilde
tehdit teşkil etmedi. Bu çok açık. Suriye’de düşürülen Rus uçağı, IŞİD’le
savaş görevini yerine getiriyordu. Teröristlere önleyici vuruşlar
gerçekleştiriyordu. Savaş uçağı Türk sınırına 4 kilometre
uzaklıktaydı" dedi.
"TÜRK-RUS İLİŞKİLERİNE CİDDİ
SONUÇLARI OLACAKTIR"
Türkiye, Rusya’nın ABD ile bu tür olayların önlenmesi konusunda anlaşma imzalamış olmasına karşın Rus uçağını vurmuştur. Uçağın düşürülmesinin Türk-Rus ilişkilerine ciddi sonuçları olacaktır.
"SIRTIMIZDAN BIÇAKLANMAK OLARAK YORUMLUYORUZ"
Rusya, Türkiye’ye sadece komşu olarak değil, aynı zamanda dost bir ülke olarak yaklaşmıştır. Böyle bir adım kimin işine yarardı bilemiyorum ama bizim buna ihtiyacımız yok. Rus uçağının vurulmasını sırtımızdan bıçaklanmak olarak yorumluyoruz. Türkiye, Rus uçağının düşürülmesinden sonra acilen Rusya ile iletişim kurmak yerine, sanki uçağı Rusya düşürmüş gibi NATO’ya başvurdu.
Türkiye, Rusya’nın ABD ile bu tür olayların önlenmesi konusunda anlaşma imzalamış olmasına karşın Rus uçağını vurmuştur. Uçağın düşürülmesinin Türk-Rus ilişkilerine ciddi sonuçları olacaktır.
"SIRTIMIZDAN BIÇAKLANMAK OLARAK YORUMLUYORUZ"
Rusya, Türkiye’ye sadece komşu olarak değil, aynı zamanda dost bir ülke olarak yaklaşmıştır. Böyle bir adım kimin işine yarardı bilemiyorum ama bizim buna ihtiyacımız yok. Rus uçağının vurulmasını sırtımızdan bıçaklanmak olarak yorumluyoruz. Türkiye, Rus uçağının düşürülmesinden sonra acilen Rusya ile iletişim kurmak yerine, sanki uçağı Rusya düşürmüş gibi NATO’ya başvurdu.
Kaynak: AjansHaber
64. Davutoğlu Kabinesi'nin bakanlar kurulu...
64. Davutoğlu Kabinesi'nin bakanlar
kurulu...

Türkiye Cumhuriyeti'nin 64. Hükümeti,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından onaylandı. Başbakan Ahmet
Davutoğlu bakanlar kurulu üyelerini açıkladı...
Ak Parti'nin tek başına iktidarı
sonrası beklenen yeni hükümetin bakanlar kurulu listesi Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan tarafından onaylandı. Başbakan Ahmet Davutoğlu bakanlar
kurulu üyelerini açıkladır...
Yeni kabinenin kurulmasının hemen
akabinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yeni hükümet programı başbakan ya da
bir bakan tarafından okunacak ve sonrasında güven oyu süreci yaşanacak. Ak
Parti'nin meclisteki sandalye sayısı sorunsuz bir şekilde çoğunluğu sağlamaya
ve hükümetin güven oyu almasına yetiyor. Yeni hükümet güven oyu aldıktan sonra
göreve başlayacak.
Türkiye'yi önümüzdeki 4 yıl yönetecek
olan 64. Hükümet Kabinesinde yer alan isimler ve kısa özgeçmişleri de
haberimizin detaylarında yer almaktadır... Tüm Türkiye'nin merakla
beklediği yeni kabine için çeşitli değerlendirmeler yapılırken son söz
Cumhurbaşkanı ve Başbakan görüşmesi sonrası açıklandı...
Haberimiz detaylarında Yeni Başbakan
yardımcıları, yeni Adalet Bakanı, Yeni Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı, yeni
Avrupa Birliği Bakanı, yeni Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı, yeni Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı, yeni Çevre ve Şehircilik Bakanı, yeni Dışişleri Bakanı,
yeni Ekonomi Bakanı, yeni Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, yeni Gençlik ve
Spor Bakanı, yeni Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı, yeni Gümrük ve Ticaret
Bakanı, yeni İçişleri Bakanı, yeni Kültür ve Turizm Bakanı, yeni Maliye Bakanı,
yeni Milli Eğitim Bakanı, yeni Milli Savunma Bakanı, yeni Orman ve Su İşleri
Bakanı, yeni Sağlık Bakanı, yeni Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme bakanı kim
oldu sorusunun cevabını detaylı özgeçmişleriyle birlikte bulabilirsiniz...
TÜRKİYE CUMHURİYETİ
64. HÜKÜMET KABİNE ÜYELERİ - BAKANLAR KURULU LİSTESİ
AHMET DAVUTOĞLU KABİNESİ
BAŞBAKAN PROF.DR. AHMET DAVUTOĞLU
1959 yılında Konya/Taşkent’te doğdu.
Ortaöğrenimini İstanbul Erkek Lisesi’nde tamamladı. Boğaziçi Üniversitesi
Ekonomi ve Siyaset Bilimi Bölümlerinden mezun oldu. Aynı üniversitenin Kamu
Yönetimi Bölümünde yüksek lisans, Siyaset Bilimi ve Uluslar arası İlişkiler
Bölümünde doktorasını tamamladı. 1990-1995 yılları arasında yurtdışında görev
yaptıktan sonra 1996-1999 yılları arasında Marmara Üniversitesi’nde çalıştı.
1993’te doçent, 1999’da profesör oldu. Beykent Üniversitesi Uluslararası
İlişkiler Bölüm Başkanlığını yaptı. 2002 yılından itibaren Büyükelçi ve
Başbakan Başmüşavirliği görevini yürütmüş Dışişleri Bakanlığı yapmış, Ağustos
2014'de 62. Hükümetin Başbakanı olmuştur. Alternative Paradigms (Lanham:
University Press of America, 1994), Civilizational transformation and the
Muslim World (K.L.: Quill, 1994), Stratejik Derinlik Türkiye’nin Uluslar arası
Konumu (İstanbul: Küre Yayınları, 2001) ve Küresel Bunalım (İstanbul: Küre
Yayınları, 2005) başlıklı kitapları yayınlanmıştır. Ayrıca, özellikle uluslar
arası ilişkiler, bölgesel analizler, mukayeseli siyaset felsefesi, mukayeseli
medeniyet tarihi araştırmalarını kapsayan değişik alanlarda disiplinlerarası
bir yöntemle kaleme alınmış çalışmaları farklı dillere yayınlanmıştır. Evli ve
dört çocuk babasıdır.
BAŞBAKAN YARDIMCISI MEHMET ŞİMŞEK
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler
Fakültesi İktisat bölümünü bitiren Şimşek sonrasında yüksek lisansını
İngiltere'de University of Exeter'de tamamlamıştır. 1988 yılında Ankara
Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümü’nden mezun olduktan
sonra Türkiye'ye döndü. Ankara’da üç ay süre ile Etibank’ta çalıştı.
Ardından Amerika Birleşik
Devletleri’nin Ankara Büyükelçiliği’nde yaklaşık dört yıl kıdemli ekonomist
olarak çalıştı. 1997'de New York'a yerleşti ve uluslararası yatırım bankası
UBS'in hisse senedi analiz kısmında araştırmacı olarak görev yaptı. 1998
yılında İstanbul'a dönerek Deutsche - Bender Menkul Değerler’de iki yıl çalışan
Şimşek, dünyanın önde gelen yatırım bankalarından birisi olan Merrill Lynch’e
geçti ve İngiltere'ye yerleşti.
2000 yılı ortalarında başlayan
Merrill Lynch döneminin ilk günlerinde Sayın Şimşek'in sorumluluk alanında
Türkiye, Yunanistan, Mısır ve İsrail’i içeren Akdeniz bölgesi bulunuyordu.
2001'in ortasından itibaren de sorumluluk alanına Rusya, Polonya, Macaristan ve
Çek Cumhuriyeti gibi gelişmekte olan Avrupa ülkeleri de eklendi. Sayın Şimşek
2005 yılı sonunda Merrill Lynch'in Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Bölgesi Ekonomik
ve Stratejik Araştırmalar Bölümü Başkanlığına getirildi. Temmuz 2007
Seçimleri'nde Ak Parti Gaziantep miletvekili, Haziran 2011 Seçimleri'nde Ak
Parti Batman miletvekili , Haziran 2015 Seçimleri'nde Ak Parti Gaziantep
miletvekili olarak meclise girdi. 60. hükümette 2007 yılından Nisan 2009'a
kadar "Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı" görevini, 2009 Mayıs
ayından günümüze kadar ise "Maliye Bakanlığı" görevini
üstlenmektedir.
“Emerging Markets” Dergisi tarafından
2013 yılında " Yükselen Avrupa’da Yılın Maliye Bakanı" seçilen Sayın
Şimşek, aynı yıl “Foreign Policy” Dergisi tarafından da dünyanın en etkili 500
kişisinden biri olarak gösterilmiştir.
BAŞBAKAN YARDIMCISI YILDIRIM TUĞRUL
TÜRKEŞ
MHP'nin kurucusu Alparslan Türkeş'in
oğlu Tuğrul Türkeş, 1 Aralık 1954'te İstanbul'da doğdu. İktisatçı ve iş adamı
Türkeş, Hacettepe Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi
Bölümünü bitirdi. Türkeş, Ticaret Bakanlığında Basın Danışmanlığı, Ortadoğu
gazetesinde Yönetim Kurulu Başkanlığı, Akşam ve Son Havadis gazeteleriyle, Yeni
Harman haftalık dergisinde köşe yazarlığı yaptı. PETKİM AŞ ve TC Kalkınma
Bankasında Yönetim Kurulu Üyeliği, Ataköy Otelcilik AŞ'de Genel Müdür
Yardımcılığı görevlerinde bulunan Tuğrul Türkeş, medikal, sigortacılık ve
uydudan görüntüleme konularında faaliyet gösteren çeşitli şirketlerde
yöneticilik ve ortaklık yaparken, Aydınlık Türkiye Partisi Kurucu Üyeliği ve
Genel Başkanlığı görevini üstlendi. Türkeş, 23. Dönemde Ankara Milletvekili
seçildi. Aynı dönemde Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Üyeliği yapan Türkeş,
24. Dönemde de aynı göreve yeniden seçildi. İngilizce bilen Türkeş, 3 çocuk
babası.
BAŞBAKAN YARDIMCISI NUMAN KURTULMUŞ
BAŞBAKAN YARDIMCISI YALÇIN AKDOĞAN
ADALET BAKANI BEKİR BOZBAŞ
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI
AVRUPA BİRLİĞİ BAKANI VOLKAN BOZKIR
BİLİM SANAYİ ve TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ
IŞIK
ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN
SOYLU
ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI
DIŞİŞLERİ BAKANI
EKONOMİ BAKANI MUSTAFA ELİTAŞ
ENERJİ ve TABİİ KAYNAKLAR BAKANI BERAT
ALBAYRAK
GENÇLİK ve SPOR BAKANI AKİF ÇAĞATAY
KILIÇ
GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK
ÇELİK
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI
İÇİŞLERİ BAKANI EFKAN ALA
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ
KÜLTÜR ve TURIZM BAKANI MAHİR ÜNAL
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL
1989 yılında İstanbul Üniversitesi
Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun oldu. 1989 yılında Teftiş Kuruluna
girmiş, 1993'te Maliye Müfettişi olmuştur. 2003'te Gelirler Genel Müdürlüğü
Daire Başkanlığı görevine, 2007 yılında Bütçe ve Mali Kontrol Genel
Müdürlüğü'ne atanmıştır. Ayrıca Ekim 2008 yılında Bakanlar Kurulu kontenjanından
YÖK Üyeliğine seçilmiştir. 12 Haziran 2009 tarihinde Maliye Bakanlığı
Müsteşarlığına atanmıştır. 8 Mart 2008 tarihi itibariyle de Ahmet Yesevi
Üniversitesi Mütevelli Heyet üyesidir. Maliye Bakanlığı Müsteşarlığı
görevinden ve ayrıca YÖK genel kurulu üyeliğinden 2015 milletvekili seçimleri
öncesinde aynı yılın Şubat ayında istifa etti. Adalet ve Kalkınma
Partisi'nden Bayburt milletvekili seçilmiştir. 13 Eylül 2015 tarihi itibariyle
Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Ekonomiden sorumlu Genel Başkan yardımcısıdır.
Evli ve iki çocuk babası olup, İngilizce bilmektedir.
MİLLİ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI
MİLLİ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ
ORMAN ve SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU
SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU
ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI
BİNALİ YILDIRIM
Suriye sınırında savaş uçağı düşürüldü...
Suriye sınırında savaş uçağı
düşürüldü...
Flaş gelişme... Suriye sınırında bir
savaş uçağı düşürüldü. Sınır ihlali yapan uçağın SU 24 tipi Rus uçağı olduğu
sanılıyor. Uçağın uyarıldığı, sonra Türk jetleri tarafından düşürüldüğü
belirtiliyor.
TSK'dan yapılan açıklamada "Sınır ihlali yapan milliyeti bilinmeyen uçak 5 dakika içerisinde 10 ikaz edilmesine rağmen Türk Hava Savasını ihlal etmiştir" denildi. Uçağa 2 Türk F-16'sının müdahale ettiği belirtildi.
Düşürülen uçakla ilgili radar iz analizi ortaya çıktı. İz analizinde uçağın Türk hava sahasını açıkça ihlal ettiği görülüyor.
TSK'dan yapılan açıklamada "Sınır ihlali yapan milliyeti bilinmeyen uçak 5 dakika içerisinde 10 ikaz edilmesine rağmen Türk Hava Savasını ihlal etmiştir" denildi. Uçağa 2 Türk F-16'sının müdahale ettiği belirtildi.
Düşürülen uçakla ilgili radar iz analizi ortaya çıktı. İz analizinde uçağın Türk hava sahasını açıkça ihlal ettiği görülüyor.
Sıcak gelişme... Türk jetleri, sınır
ihlali yapan Rus savaş uçağını düşürdü. Uçağın S24 tipi Rus uçağı olduğu
belirtiliyor.
Uçağın, Türkiye'nin hava sahasını
ihlal ettiği ve uyarılara da aldırmadığı için angajman kuralları çerçevesinde
düşürüldüğü duyuruldu.
Olayın nasıl geliştiğini açıklayan
Genelkurmay, uçağın sınır ihlali yaptığını gösteren iz haritasını paylaştı.
Rus uçağının Hatay’ın Yayladağı İlçesi’ne yakın bir noktada bulunan
Suriye’nin Yamadi Köyü’ndeki Türkmenlerin barındığı çadırların üzerine düştüğü
öğrenildi.
GENELKURMAY'DAN FLAŞ AÇIKLAMA
Genelkurmay Başkanlığı yaşanan olayla
ilgili flaş bir açıklama yaptı... İşte o açıklama:
"24 Kasım 2015 tarihinde saat
09.20 civarında Hatay Yayladağı bölgesinde Türk Hava Sahasını ihlal eden
milliyeti bilinmeyen bir uçak defalarca (beş dakika içerisinde 10 kez) ikaz
edilmesine rağmen Türk Hava Sahasını ihlal etmiştir.
Söz konusu uçağa angajman kuralları
çerçevesinde 24 Kasım 2015 saat 09.24’te bölgede hava devriye görevinde bulunan
iki adet F-16 uçağımız tarafından müdahalede bulunulmuştur. Kamuoyuna saygı ile
duyurulur."
UÇAĞIN İZ ANALİZİ YAYINLANDI
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN GENELKURMAY'DAN
BİLGİ ALDI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ı arayarak bilgi aldı. Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından yapılan açıklamada Türk jetleri tarafından vurulan uçağın S 24 tipi Rus uçağı olduğunun tahmin edildiği belirtildi.
İŞTE UÇAĞIN DÜŞME ANI
Yerel kaynaklar, uçağın Türkmen
Dağın'daki tepeler üzerinden Türkmenler'in barındığı Yamadı kampı bölgesine
yaklaşırken Murtlu ve Kepir köyleri belgesindeki Kızıldağ Tepesi üzerinde
düştüğünü söyledi.
ANKARA ALARMDA... ERDOĞAN BİLGİ
ALDI...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın
Suriye sınırında sınır ihlali yapan uçağın düşürülmesi olayını takip ederek bir
dizi telefon görüşmesi yaptığı bildirildi. Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından
edinilen bilgiye göre Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Cumhurbaşkanı
Erdoğan'ı telefonla arayarak olaya ilişkin bilgi verdi. Başka yetkililerden de
bilgi alan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuyu Başbakan Ahmet Davutoğlu ile de
görüşeceği öğrenildi. Türkiye'nin hava sahasını ihlal ettiği ve uyarılara
da aldırmadığı için angajman kuralları çerçevesinde düşürülen uçağın Su 24 tipi
Rus uçağı olduğu kaydedildi.
OLAY ANINI ANLATTI
Habertürk muhabiri Murat Karataş ise
şunları söyledi: Sabah saatlerinde Türkmen bölgesi ile ilgili haber
hazırlıklarımızı sürdürürken bir anda gökyüzünde savaş uçağı belirdi. Gözler
yeni bir bombalama olup olmayacağına dair uçağa döndüğünde uçağın bir alev
topuna döndüğünü ve hızla aşağı indiğini gördük.
19 Kasım 2015 Perşembe
Antibiyotik Direncinde Ezber Bozan Keşif
Antibiyotik Direncinde Ezber Bozan Keşif
Bakterilerin
hangi antibiyotiğe hassas ya da dirençli olduğu laboratuvar ortamında standart
testlerle tespit edilir. Ancak antibiyotik direnciyle ilgili yeni bir keşif bu
testlerin aslında bakterinin vücut içindeki direnç durumunu her zaman
yansıtmayabildiğim gösteriyor. Santa Barbaradaki University of Californiadan
biyolog Michael Mahanın yaptığı araştırmaya göre, bakteriler bir çeşit Truva
atı stratejisi kullanarak laboratuvarda antibiyotik testlerini geçerken vücut
içinde yüksek derecede direnç gösterebiliyor.

Bu durum
bazı antibiyotiklerin, laboratuvar testi sonuçlarına göre etkili olması
beklenirken, neden bazı hastalarda sonuç vermediğini açıklayabilir.
Mahan,
antibiyotikler için kullanılan mevcut testlerin bakterinin vücut içinde yaşam
savaşı verdiği asıl değişken ortamları yansıtmadığını, bu yüzden antibiyotik
direnç testlerinin yanlış çıkabileceğini belirtiyor. Mahanın araştırması,
bakterilerin sadece belirli antibiyotiklere karşı direnç geliştirdiğini ve
sözünü ettiği Truva atı stratejisini de sadece belirli vücut bölgelerinde
kullandığını gösteriyor. Bu da bir antibiyotik bir hastada başarısız olursa
antibiyotiğin dozunu artırmak yerine başka bir ilaç denemenin daha doğru bir
yaklaşım olabileceğini düşündürüyor.
Mahan ve
ekibi, Salmonella ve Yers i n i a bakterileriyle yaptıkları deneylerde bu
bakterilerin vücut içinde etkili olduğu ortamın şartlarını laboratuvar
ortamında yeniden oluşturduklarında, bakterilerin standart laboratuvar testlerinde
hassas oldukları antibiyotiklere direnç gösterdiğini gözlemledi. Bu da onlara
bu durumun başka bakteriler için de geçerli olabileceğini düşündürdü. Mahana
göre bu bulgular, antibiyotik geliştirme süreçlerinin erken aşamalarında hayvan
modelleri kullanılması ve laboratuvarlardaki ilaç hassasiyeti testlerine vücut
içinde direnci tetikleyen spesifik biyokimyasal ortamları taklit eden
koşulların da dahil edilmesi gerektiğini gösteriyor. Mahan ayrıca ilaç
firmalarının depolarındaki pek çok kimyasalın sırf laboratuvar testlerinde
etkisiz olduğu için antibiyotik vasfından yoksun olarak etiketlendiğini, oysa
bunlar arasından vücut içinde antibiyotik etki gösteren ilaçlar çıkabileceğini
ve çoklu dirence sahip bakteri enfeksiyonlarında kullanılabileceklerini düşünüyor.
GDO’lara Karşı Biyolojik Güvenlik
GDO’lara Karşı Biyolojik Güvenlik
Günümüzde pek çok
alanda genetiği değiştirilmiş organizmalardan (GDO) ve sentetik organizmalardan
yararlanılıyor. Örneğin GDO’lar kullanılarak ilaç ham maddeleri ve biyoyakıt
üretiliyor. İnsan hastalıkları ile ilgili bilimsel araştırmalarda da GDO’lardan
yararlanılıyor. Ancak pek çok iş için faydalı olsalar da bu organizmalar aynı
zamanda endişeye de neden oluyor. Çünkü çevreye yayıldıkları zaman insanlar ve
diğer canlılar için çok tehlikeli olabilecek potansiyele sahipler. Bu durum,
genetiği değiştirilmiş organizmaların çevreye yayılmasını engelleyecek
önlemlerin alınmasını zorunlu kılıyor.

Genetiği
değiştirilmiş organizmalar laboratuvarlarda özel kapların içinde tutulsa da bu
fiziksel koruma yönteminin tek başına yeterli olduğu söylenemez. Örneğin bir
deney kabının kazara kırılmasıyla içindeki genetiği değiştirilmiş bakteriler
çevreye yayılabilir ya da bir araştırmacı farkında olmadan kıyafetlerine
bulaşmış bakterileri laboratuvar dışına taşıyabilir. Dolayısıyla bu canlıların
çevreye yayılmasını engellemek için çok daha etkili önlemlerin alınması
gerekiyor.
Pek
çok araştırma grubu, genetiği değiştirilmiş organizmaların çevreye yayılmasını
engelleyecek biyolojik yöntemler üzerine araştırmalar yapıyor. Bugüne kadar
üzerine çalışmalar yapılan iki temel yöntemden bahsedilebilir. Birinci yöntem
GDO’ların oksotrof canlılara dönüştürülmesine dayanıyor. Oksotrof canlılar,
büyümeleri için gerekli çeşitli maddeleri kendileri üretemeyen ve bu maddeleri
dışarıdan temin eden canlılardır. Örneğin biz insanlar da oksotrof canlılarız.
Gelişimimiz için gerekli olan vitaminleri ve daha pek çok başka molekülü
dışarıdan temin ederiz. Oksotrof canlılara dönüştürülmeleri, GDO’ların
gelişimleri için dışa bağımlı olmalarına neden oluyor. Böylece, bağımlı
oldukları maddelerle beslendikçe yaşamaya devam edebiliyorlar. Ancak kazara
laboratuvar dışına yayıldıkları zaman kısa süre içinde ölüyorlar. Bu sayede
insanlara ve diğer canlılara zarar vermelerinin önüne geçiliyor. Yöntemin zayıf
tarafıysa, oksotrof canlılara dönüştürülen GDO’ların bağımlı oldukları
besinleri yayıldıkları ortamlarda da bulmalarının mümkün olması. Bu canlılar
gerekli besinleri çevrelerinden sağlayabildikleri sürece yaşamaya devam
edebilir ve mutasyonlar ya da yatay gen transferi (organizmalar arasında üreme
faaliyeti olmadan yaşanan gen aktarımları) gibi biyolojik süreçlerle
bağımlılıklarından kurtulabilirler. Böy-lece başlangıçta zararlı olmasalar bile
genlerinde meydana gelecek değişikliklerle zaman içinde tehlikeli canlılara
dönüşebilirler.
Genetiği
değiştirilmiş bakterilerin çevreye zarar vermesini engellemek için üzerine
araştırmalar yapılan ikinci yöntem ise bu canlıların çeşitli genlerini
etkinleştirerek belirli maddelere maruz kaldıkları zaman ölmelerini sağlamak.
Böylece istenildiği zaman bakterilerin zehirlenerek öldürülmesi mümkün oluyor.
Bu yöntemin zayıf tarafı ise etkinleştirilen genlerin daha sonra yeniden
etkisiz hale gelebilmesi.
ABD’deki
çeşitli üniversitelerde ve araştırma enstitülerinde çalışan bir grup
araştırmacı, genetiği değiştirilmiş organizmaların çevreye yayılmasını
engellemek için yeni bir yöntem geliştirdi ve bu yöntemi Escherichia coli
bakterileri üzerinde denedi. Bu yöntemde de, yukarıda bahsedilen ilk yöntemde
olduğu gibi, bakterilerin genleri değiştirilerek yaşamları bir maddenin
varlığına bağımlı hale getiriliyor. Ancak bu madde doğada bulunmayan bir
aminoasit olduğu için bakterilerin bu maddeyi çevreden temin etmesi mümkün
değil. Böylece bakteriler kazara etrafa yayılsalar bile kısa süre içinde
ölüyorlar.
Araştırmacılar,
önce kuramsal yöntemlerle istenilen bağımlılığı sağlayabilecek molekülleri
tasarlamış. Daha sonra ise bu maddeleri sentezleyerek E. coli bakterilerinin
genlerindeki 49 ayrı yere yerleştirmişler. Bakteriler yapay aminoasit olmadan
yaşamsal faaliyetlerini devam ettirmek için gerekli proteinleri
sentezleyemediklerinden, ancak bağımlı oldukları yapay aminoasit ile
beslendikleri ortamlarda yaşayabiliyorlar. Üstelik bakterilerin genlerinde çok
sayıda yapay aminoasit olduğu için bakterilerin mutasyon-lar yoluyla bu
aminoaside bağımlılıklarından kurtulmaları çok zayıf bir ihtimal. Bu durum,
yeni yöntemi daha önce üzerine araştırmalar yapılan eski yöntemlere göre çok
daha etkili hale getiriyor.
Sonuç
olarak geliştirilen yeni yöntem sayesinde genetiği değiştirilmiş E. coli
bakterileri ile yapılan araştırmaların çok daha güvenli hale geldiği
söylenebilir. Gelecekte benzer araştırmalar genetiği değiştirilmiş başka
organizmalar için de yapılabilir. Böyle-ce bu organizmalardan yararlanılırken
çevreye verebilecekleri muhtemel zararların önüne geçilmiş olur.