24 Kasım 2015 Salı

NATO'dan ilk açıklama geldi!


NATO'dan ilk açıklama geldi!


NATO, Türkiye'nin talebi üzerine TSİ 18.00'de olağanüstü toplanacak. NATO, sınır ihlali yapan uçağın düşürülmesiyle ilgili durumun yakından takip edildiğini bildirdi.

NATO'nun, Türkiye'nin talebi üzerine Türk hava sahasını ihlal ettiği için düşürülen savaş uçağı gündemi ile TSİ 18.00'de olağanüstü toplanacağı bildirildi. 

AA muhabirinin konuya dair sorusuna verilen yazılı cevapta, ''NATO durumu yakından takip ediyor. Türk yetkililer ile irtibat halindeyiz'' ifadesine yer verildi. Sözlü olarak AA muhabirine yapılan açıklamada da ''NATO, 17.00'de (TSİ 18.00) Türkiye'nin talebi üzerine olağanüstü toplanacak'' denildi.

Olay sonrası, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun talimatıyla Dışişleri Bakanlığınca NATO, BM ve ilgili ülkeler nezdinde gerekli girişimlerde bulunulacağı kaydedilmişti. 

Kaynak: BBC Türkçe


IMF'den Rusya'ya çağrı


IMF'den Rusya'ya çağrı


IMF, Rusya'nın 1 yıl önce bankalara yardımcı olmak için uygulamaya koyduğu olağanüstü tedbirlerin bir kısmını kaldırması gerektiğini bildirdi.

Uluslararası Para Fonu IMF, Rusya'nın 1 yıl önce rublede çöküş yaşandığı dönemde bankalara yardımcı olmak için uygulamaya koyduğu olağanüstü tedbirlerin bir kısmını, bankalarda yeniden sermayelendirme programının neredeyse tamamlanmakta olması nedeniyle kaldırması gerektiğini bildirdi.

2014 Aralık ayında uygulamaya konan tedbirler, bankaların döviz cinsinden varlıklarını avantajlı kurdan değerlemelerine ve karşılık ayırmadan kredileri yeniden yapılandırmalarına imkan veriyor.
Rusya Merkez Bankası Eylül ayında aldığı karar ile 1 Ekim 2015'te sona ermesi gereken kuralları 1 Ocak 2016'ya kadar uzatmıştı.



Kaynak: ntv

Putin'den düşürülen uçakla ilgili flaş açıklama


Putin'den düşürülen uçakla ilgili flaş açıklama


Rusya Devlet Başkanı Putin, Türkiye'nin düşürdüğü uçakla ilgili bir açıklama yaptı.

Rusya Devlet Başkanı Putin yaptığı açıklamada, "Rus uçağı ve pilotları, Türkiye için hiçbir şekilde tehdit teşkil etmedi. Bu çok açık. Suriye’de düşürülen Rus uçağı, IŞİD’le savaş görevini yerine getiriyordu. Teröristlere önleyici vuruşlar gerçekleştiriyordu. Savaş uçağı Türk sınırına 4 kilometre uzaklıktaydı" dedi.

"TÜRK-RUS İLİŞKİLERİNE CİDDİ SONUÇLARI OLACAKTIR"

Türkiye, Rusya’nın ABD ile bu tür olayların önlenmesi konusunda anlaşma imzalamış olmasına karşın Rus uçağını vurmuştur. Uçağın düşürülmesinin Türk-Rus ilişkilerine ciddi sonuçları olacaktır.

"SIRTIMIZDAN BIÇAKLANMAK OLARAK YORUMLUYORUZ"

Rusya, Türkiye’ye sadece komşu olarak değil, aynı zamanda dost bir ülke olarak yaklaşmıştır. Böyle bir adım kimin işine yarardı bilemiyorum ama bizim buna ihtiyacımız yok. Rus uçağının vurulmasını sırtımızdan bıçaklanmak olarak yorumluyoruz. Türkiye, Rus uçağının düşürülmesinden sonra acilen Rusya ile iletişim kurmak yerine, sanki uçağı Rusya düşürmüş gibi NATO’ya başvurdu.


Kaynak: AjansHaber


64. Davutoğlu Kabinesi'nin bakanlar kurulu...


64. Davutoğlu Kabinesi'nin bakanlar kurulu...


Türkiye Cumhuriyeti'nin 64. Hükümeti, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından onaylandı. Başbakan Ahmet Davutoğlu bakanlar kurulu üyelerini açıkladı...

Ak Parti'nin tek başına iktidarı sonrası beklenen yeni hükümetin bakanlar kurulu listesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından onaylandı. Başbakan Ahmet Davutoğlu bakanlar kurulu üyelerini açıkladır...

Yeni kabinenin kurulmasının hemen akabinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yeni hükümet programı başbakan ya da bir bakan tarafından okunacak ve sonrasında güven oyu süreci yaşanacak. Ak Parti'nin meclisteki sandalye sayısı sorunsuz bir şekilde çoğunluğu sağlamaya ve hükümetin güven oyu almasına yetiyor. Yeni hükümet güven oyu aldıktan sonra göreve başlayacak.

Türkiye'yi önümüzdeki 4 yıl yönetecek olan 64. Hükümet Kabinesinde yer alan isimler ve kısa özgeçmişleri de haberimizin detaylarında yer almaktadır...  Tüm Türkiye'nin merakla beklediği yeni kabine için çeşitli değerlendirmeler yapılırken son söz Cumhurbaşkanı ve Başbakan görüşmesi sonrası açıklandı...

Haberimiz detaylarında Yeni Başbakan yardımcıları, yeni Adalet Bakanı, Yeni Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı, yeni Avrupa Birliği Bakanı, yeni Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı, yeni Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, yeni Çevre ve Şehircilik Bakanı, yeni Dışişleri Bakanı, yeni Ekonomi Bakanı, yeni Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, yeni Gençlik ve Spor Bakanı, yeni Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı, yeni Gümrük ve Ticaret Bakanı, yeni İçişleri Bakanı, yeni Kültür ve Turizm Bakanı, yeni Maliye Bakanı, yeni Milli Eğitim Bakanı, yeni Milli Savunma Bakanı, yeni Orman ve Su İşleri Bakanı, yeni Sağlık Bakanı, yeni Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme bakanı kim oldu sorusunun cevabını detaylı özgeçmişleriyle birlikte bulabilirsiniz...

TÜRKİYE CUMHURİYETİ

64. HÜKÜMET KABİNE ÜYELERİ - BAKANLAR KURULU LİSTESİ

AHMET DAVUTOĞLU KABİNESİ

BAŞBAKAN PROF.DR. AHMET DAVUTOĞLU

1959 yılında Konya/Taşkent’te doğdu. Ortaöğrenimini İstanbul Erkek Lisesi’nde tamamladı. Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi ve Siyaset Bilimi Bölümlerinden mezun oldu. Aynı üniversitenin Kamu Yönetimi Bölümünde yüksek lisans, Siyaset Bilimi ve Uluslar arası İlişkiler Bölümünde doktorasını tamamladı. 1990-1995 yılları arasında yurtdışında görev yaptıktan sonra 1996-1999 yılları arasında Marmara Üniversitesi’nde çalıştı. 1993’te doçent, 1999’da profesör oldu. Beykent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanlığını yaptı. 2002 yılından itibaren Büyükelçi ve Başbakan Başmüşavirliği görevini yürütmüş Dışişleri Bakanlığı yapmış, Ağustos 2014'de 62. Hükümetin Başbakanı olmuştur. Alternative Paradigms (Lanham: University Press of America, 1994), Civilizational transformation and the Muslim World (K.L.: Quill, 1994), Stratejik Derinlik Türkiye’nin Uluslar arası Konumu (İstanbul: Küre Yayınları, 2001) ve Küresel Bunalım (İstanbul: Küre Yayınları, 2005) başlıklı kitapları yayınlanmıştır. Ayrıca, özellikle uluslar arası ilişkiler, bölgesel analizler, mukayeseli siyaset felsefesi, mukayeseli medeniyet tarihi araştırmalarını kapsayan değişik alanlarda disiplinlerarası bir yöntemle kaleme alınmış çalışmaları farklı dillere yayınlanmıştır. Evli ve dört çocuk babasıdır.

BAŞBAKAN YARDIMCISI MEHMET ŞİMŞEK

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat bölümünü bitiren Şimşek sonrasında yüksek lisansını İngiltere'de University of Exeter'de tamamlamıştır. 1988 yılında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümü’nden mezun olduktan sonra Türkiye'ye döndü. Ankara’da üç ay süre ile Etibank’ta çalıştı.

Ardından Amerika Birleşik Devletleri’nin Ankara Büyükelçiliği’nde yaklaşık dört yıl kıdemli ekonomist olarak çalıştı. 1997'de New York'a yerleşti ve uluslararası yatırım bankası UBS'in hisse senedi analiz kısmında araştırmacı olarak görev yaptı. 1998 yılında İstanbul'a dönerek Deutsche - Bender Menkul Değerler’de iki yıl çalışan Şimşek, dünyanın önde gelen yatırım bankalarından birisi olan Merrill Lynch’e geçti ve İngiltere'ye yerleşti.

2000 yılı ortalarında başlayan Merrill Lynch döneminin ilk günlerinde Sayın Şimşek'in sorumluluk alanında Türkiye, Yunanistan, Mısır ve İsrail’i içeren Akdeniz bölgesi bulunuyordu. 2001'in ortasından itibaren de sorumluluk alanına Rusya, Polonya, Macaristan ve Çek Cumhuriyeti gibi gelişmekte olan Avrupa ülkeleri de eklendi. Sayın Şimşek 2005 yılı sonunda Merrill Lynch'in Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Bölgesi Ekonomik ve Stratejik Araştırmalar Bölümü Başkanlığına getirildi. Temmuz 2007 Seçimleri'nde Ak Parti Gaziantep miletvekili, Haziran 2011 Seçimleri'nde Ak Parti Batman miletvekili , Haziran 2015 Seçimleri'nde Ak Parti Gaziantep miletvekili olarak meclise girdi. 60. hükümette 2007 yılından Nisan 2009'a kadar "Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı" görevini, 2009 Mayıs ayından günümüze kadar ise "Maliye Bakanlığı" görevini üstlenmektedir.
“Emerging Markets” Dergisi tarafından 2013 yılında " Yükselen Avrupa’da Yılın Maliye Bakanı" seçilen Sayın Şimşek, aynı yıl “Foreign Policy” Dergisi tarafından da dünyanın en etkili 500 kişisinden biri olarak gösterilmiştir.

BAŞBAKAN YARDIMCISI YILDIRIM TUĞRUL TÜRKEŞ

MHP'nin kurucusu Alparslan Türkeş'in oğlu Tuğrul Türkeş, 1 Aralık 1954'te İstanbul'da doğdu. İktisatçı ve iş adamı Türkeş, Hacettepe Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi Bölümünü bitirdi. Türkeş, Ticaret Bakanlığında Basın Danışmanlığı, Ortadoğu gazetesinde Yönetim Kurulu Başkanlığı, Akşam ve Son Havadis gazeteleriyle, Yeni Harman haftalık dergisinde köşe yazarlığı yaptı. PETKİM AŞ ve TC Kalkınma Bankasında Yönetim Kurulu Üyeliği, Ataköy Otelcilik AŞ'de Genel Müdür Yardımcılığı görevlerinde bulunan Tuğrul Türkeş, medikal, sigortacılık ve uydudan görüntüleme konularında faaliyet gösteren çeşitli şirketlerde yöneticilik ve ortaklık yaparken, Aydınlık Türkiye Partisi Kurucu Üyeliği ve Genel Başkanlığı görevini üstlendi. Türkeş, 23. Dönemde Ankara Milletvekili seçildi. Aynı dönemde Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Üyeliği yapan Türkeş, 24. Dönemde de aynı göreve yeniden seçildi. İngilizce bilen Türkeş, 3 çocuk babası.

BAŞBAKAN YARDIMCISI NUMAN KURTULMUŞ

BAŞBAKAN YARDIMCISI YALÇIN AKDOĞAN

ADALET BAKANI BEKİR BOZBAŞ

AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANI 

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANI VOLKAN BOZKIR

BİLİM SANAYİ ve TEKNOLOJİ BAKANI FİKRİ IŞIK

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU

ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANI

DIŞİŞLERİ BAKANI

EKONOMİ BAKANI MUSTAFA ELİTAŞ

ENERJİ ve TABİİ KAYNAKLAR BAKANI BERAT ALBAYRAK

GENÇLİK ve SPOR BAKANI AKİF ÇAĞATAY KILIÇ 

GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI FARUK ÇELİK

GÜMRÜK VE TİCARET BAKANI

İÇİŞLERİ BAKANI EFKAN ALA

KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ

KÜLTÜR ve TURIZM BAKANI MAHİR ÜNAL

MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL

1989 yılında İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun oldu. 1989 yılında Teftiş Kuruluna girmiş, 1993'te Maliye Müfettişi olmuştur. 2003'te Gelirler Genel Müdürlüğü Daire Başkanlığı görevine, 2007 yılında Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü'ne atanmıştır. Ayrıca Ekim 2008 yılında Bakanlar Kurulu kontenjanından YÖK Üyeliğine seçilmiştir. 12 Haziran 2009 tarihinde Maliye Bakanlığı Müsteşarlığına atanmıştır. 8 Mart 2008 tarihi itibariyle de Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet üyesidir. Maliye Bakanlığı Müsteşarlığı görevinden ve ayrıca YÖK genel kurulu üyeliğinden 2015 milletvekili seçimleri öncesinde aynı yılın Şubat ayında istifa etti. Adalet ve Kalkınma Partisi'nden Bayburt milletvekili seçilmiştir. 13 Eylül 2015 tarihi itibariyle Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Ekonomiden sorumlu Genel Başkan yardımcısıdır.

Evli ve iki çocuk babası olup, İngilizce bilmektedir.

MİLLİ EĞİTİM BAKANI NABİ AVCI

MİLLİ SAVUNMA BAKANI İSMET YILMAZ

ORMAN ve SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU

SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU

ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANI BİNALİ YILDIRIM



Suriye sınırında savaş uçağı düşürüldü...


Suriye sınırında savaş uçağı düşürüldü...

Flaş gelişme... Suriye sınırında bir savaş uçağı düşürüldü. Sınır ihlali yapan uçağın SU 24 tipi Rus uçağı olduğu sanılıyor. Uçağın uyarıldığı, sonra Türk jetleri tarafından düşürüldüğü belirtiliyor.

TSK'dan yapılan açıklamada "Sınır ihlali yapan milliyeti bilinmeyen uçak 5 dakika içerisinde 10 ikaz edilmesine rağmen Türk Hava Savasını ihlal etmiştir" denildi. Uçağa 2 Türk F-16'sının müdahale ettiği belirtildi.

Düşürülen uçakla ilgili radar iz analizi ortaya çıktı. İz analizinde uçağın Türk hava sahasını açıkça ihlal ettiği görülüyor.

Suriye sınırında savaş uçağı düşürüldü...

Sıcak gelişme... Türk jetleri, sınır ihlali yapan Rus savaş uçağını düşürdü. Uçağın S24 tipi Rus uçağı olduğu belirtiliyor.
Uçağın, Türkiye'nin hava sahasını ihlal ettiği ve uyarılara da aldırmadığı için angajman kuralları çerçevesinde düşürüldüğü duyuruldu.
Olayın nasıl geliştiğini açıklayan Genelkurmay, uçağın sınır ihlali yaptığını gösteren iz haritasını paylaştı.  Rus uçağının Hatay’ın Yayladağı İlçesi’ne yakın bir noktada bulunan Suriye’nin Yamadi Köyü’ndeki Türkmenlerin barındığı çadırların üzerine düştüğü öğrenildi.

 GENELKURMAY'DAN FLAŞ AÇIKLAMA

Genelkurmay Başkanlığı yaşanan olayla ilgili flaş bir açıklama yaptı... İşte o açıklama:

"24 Kasım 2015 tarihinde saat 09.20 civarında Hatay Yayladağı bölgesinde Türk Hava Sahasını ihlal eden milliyeti bilinmeyen bir uçak defalarca (beş dakika içerisinde 10 kez) ikaz edilmesine rağmen Türk Hava Sahasını ihlal etmiştir.

Söz konusu uçağa angajman kuralları çerçevesinde 24 Kasım 2015 saat 09.24’te bölgede hava devriye görevinde bulunan iki adet F-16 uçağımız tarafından müdahalede bulunulmuştur. Kamuoyuna saygı ile duyurulur."

UÇAĞIN İZ ANALİZİ YAYINLANDI

 CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN GENELKURMAY'DAN BİLGİ ALDI

Cumhurbaşkanı Erdoğan,  Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ı arayarak bilgi aldı. Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından yapılan açıklamada Türk jetleri tarafından vurulan uçağın S 24 tipi Rus uçağı olduğunun tahmin edildiği belirtildi. 

İŞTE UÇAĞIN DÜŞME ANI

Yerel kaynaklar, uçağın Türkmen Dağın'daki tepeler üzerinden Türkmenler'in barındığı Yamadı kampı bölgesine yaklaşırken Murtlu ve Kepir köyleri belgesindeki Kızıldağ Tepesi üzerinde düştüğünü söyledi. 

ANKARA ALARMDA... ERDOĞAN BİLGİ ALDI...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Suriye sınırında sınır ihlali yapan uçağın düşürülmesi olayını takip ederek bir dizi telefon görüşmesi yaptığı bildirildi. Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı telefonla arayarak olaya ilişkin bilgi verdi. Başka yetkililerden de bilgi alan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuyu Başbakan Ahmet Davutoğlu ile de görüşeceği öğrenildi.  Türkiye'nin hava sahasını ihlal ettiği ve uyarılara da aldırmadığı için angajman kuralları çerçevesinde düşürülen uçağın Su 24 tipi Rus uçağı olduğu kaydedildi.

OLAY ANINI ANLATTI

Habertürk muhabiri Murat Karataş ise şunları söyledi: Sabah saatlerinde Türkmen bölgesi ile ilgili haber hazırlıklarımızı sürdürürken bir anda gökyüzünde savaş uçağı belirdi. Gözler yeni bir bombalama olup olmayacağına dair uçağa döndüğünde uçağın bir alev topuna döndüğünü ve hızla aşağı indiğini gördük.



19 Kasım 2015 Perşembe

Antibiyotik Direncinde Ezber Bozan Keşif


Antibiyotik Direncinde Ezber Bozan Keşif

Bakterilerin hangi antibiyotiğe hassas ya da dirençli olduğu laboratuvar ortamında standart testlerle tespit edilir. Ancak antibiyotik direnciyle ilgili yeni bir keşif bu testlerin aslında bakterinin vücut içindeki direnç durumunu her zaman yansıtmayabildiğim gösteriyor. Santa Barbaradaki University of Californiadan biyolog Michael Mahanın yaptığı araştırmaya göre, bakteriler bir çeşit Truva atı stratejisi kullanarak laboratuvarda antibiyotik testlerini geçerken vücut içinde yüksek derecede direnç gösterebiliyor.


Bu durum bazı antibiyotiklerin, laboratuvar testi sonuçlarına göre etkili olması beklenirken, neden bazı hastalarda sonuç vermediğini açıklayabilir.

Mahan, antibiyotikler için kullanılan mevcut testlerin bakterinin vücut içinde yaşam savaşı verdiği asıl değişken ortamları yansıtmadığını, bu yüzden antibiyotik direnç testlerinin yanlış çıkabileceğini belirtiyor. Mahanın araştırması, bakterilerin sadece belirli antibiyotiklere karşı direnç geliştirdiğini ve sözünü ettiği Truva atı stratejisini de sadece belirli vücut bölgelerinde kullandığını gösteriyor. Bu da bir antibiyotik bir hastada başarısız olursa antibiyotiğin dozunu artırmak yerine başka bir ilaç denemenin daha doğru bir yaklaşım olabileceğini düşündürüyor.

Mahan ve ekibi, Salmonella ve Yers i n i a bakterileriyle yaptıkları deneylerde bu bakterilerin vücut içinde etkili olduğu ortamın şartlarını laboratuvar ortamında yeniden oluşturduklarında, bakterilerin standart laboratuvar testlerinde hassas oldukları antibiyotiklere direnç gösterdiğini gözlemledi. Bu da onlara bu durumun başka bakteriler için de geçerli olabileceğini düşündürdü. Mahana göre bu bulgular, antibiyotik geliştirme süreçlerinin erken aşamalarında hayvan modelleri kullanılması ve laboratuvarlardaki ilaç hassasiyeti testlerine vücut içinde direnci tetikleyen spesifik biyokimyasal ortamları taklit eden koşulların da dahil edilmesi gerektiğini gösteriyor. Mahan ayrıca ilaç firmalarının depolarındaki pek çok kimyasalın sırf laboratuvar testlerinde etkisiz olduğu için antibiyotik vasfından yoksun olarak etiketlendiğini, oysa bunlar arasından vücut içinde antibiyotik etki gösteren ilaçlar çıkabileceğini ve çoklu dirence sahip bakteri enfeksiyonlarında kullanılabileceklerini düşünüyor.


GDO’lara Karşı Biyolojik Güvenlik


GDO’lara Karşı Biyolojik Güvenlik

Günümüzde pek çok alanda genetiği değiştirilmiş organizmalardan (GDO) ve sentetik organizmalardan yararlanılıyor. Örneğin GDO’lar kullanılarak ilaç ham maddeleri ve biyoyakıt üretiliyor. İnsan hastalıkları ile ilgili bilimsel araştırmalarda da GDO’lardan yararlanılıyor. Ancak pek çok iş için faydalı olsalar da bu organizmalar aynı zamanda endişeye de neden oluyor. Çünkü çevreye yayıldıkları zaman insanlar ve diğer canlılar için çok tehlikeli olabilecek potansiyele sahipler. Bu durum, genetiği değiştirilmiş organizmaların çevreye yayılmasını engelleyecek önlemlerin alınmasını zorunlu kılıyor.


Genetiği değiştirilmiş organizmalar laboratuvarlarda özel kapların içinde tutulsa da bu fiziksel koruma yönteminin tek başına yeterli olduğu söylenemez. Örneğin bir deney kabının kazara kırılmasıyla içindeki genetiği değiştirilmiş bakteriler çevreye yayılabilir ya da bir araştırmacı farkında olmadan kıyafetlerine bulaşmış bakterileri laboratuvar dışına taşıyabilir. Dolayısıyla bu canlıların çevreye yayılmasını engellemek için çok daha etkili önlemlerin alınması gerekiyor.

Pek çok araştırma grubu, genetiği değiştirilmiş organizmaların çevreye yayılmasını engelleyecek biyolojik yöntemler üzerine araştırmalar yapıyor. Bugüne kadar üzerine çalışmalar yapılan iki temel yöntemden bahsedilebilir. Birinci yöntem GDO’ların oksotrof canlılara dönüştürülmesine dayanıyor. Oksotrof canlılar, büyümeleri için gerekli çeşitli maddeleri kendileri üretemeyen ve bu maddeleri dışarıdan temin eden canlılardır. Örneğin biz insanlar da oksotrof canlılarız. Gelişimimiz için gerekli olan vitaminleri ve daha pek çok başka molekülü dışarıdan temin ederiz. Oksotrof canlılara dönüştürülmeleri, GDO’ların gelişimleri için dışa bağımlı olmalarına neden oluyor. Böylece, bağımlı oldukları maddelerle beslendikçe yaşamaya devam edebiliyorlar. Ancak kazara laboratuvar dışına yayıldıkları zaman kısa süre içinde ölüyorlar. Bu sayede insanlara ve diğer canlılara zarar vermelerinin önüne geçiliyor. Yöntemin zayıf tarafıysa, oksotrof canlılara dönüştürülen GDO’ların bağımlı oldukları besinleri yayıldıkları ortamlarda da bulmalarının mümkün olması. Bu canlılar gerekli besinleri çevrelerinden sağlayabildikleri sürece yaşamaya devam edebilir ve mutasyonlar ya da yatay gen transferi (organizmalar arasında üreme faaliyeti olmadan yaşanan gen aktarımları) gibi biyolojik süreçlerle bağımlılıklarından kurtulabilirler. Böy-lece başlangıçta zararlı olmasalar bile genlerinde meydana gelecek değişikliklerle zaman içinde tehlikeli canlılara dönüşebilirler.

Genetiği değiştirilmiş bakterilerin çevreye zarar vermesini engellemek için üzerine araştırmalar yapılan ikinci yöntem ise bu canlıların çeşitli genlerini etkinleştirerek belirli maddelere maruz kaldıkları zaman ölmelerini sağlamak. Böylece istenildiği zaman bakterilerin zehirlenerek öldürülmesi mümkün oluyor. Bu yöntemin zayıf tarafı ise etkinleştirilen genlerin daha sonra yeniden etkisiz hale gelebilmesi.

ABD’deki çeşitli üniversitelerde ve araştırma enstitülerinde çalışan bir grup araştırmacı, genetiği değiştirilmiş organizmaların çevreye yayılmasını engellemek için yeni bir yöntem geliştirdi ve bu yöntemi Escherichia coli bakterileri üzerinde denedi. Bu yöntemde de, yukarıda bahsedilen ilk yöntemde olduğu gibi, bakterilerin genleri değiştirilerek yaşamları bir maddenin varlığına bağımlı hale getiriliyor. Ancak bu madde doğada bulunmayan bir aminoasit olduğu için bakterilerin bu maddeyi çevreden temin etmesi mümkün değil. Böylece bakteriler kazara etrafa yayılsalar bile kısa süre içinde ölüyorlar.

Araştırmacılar, önce kuramsal yöntemlerle istenilen bağımlılığı sağlayabilecek molekülleri tasarlamış. Daha sonra ise bu maddeleri sentezleyerek E. coli bakterilerinin genlerindeki 49 ayrı yere yerleştirmişler. Bakteriler yapay aminoasit olmadan yaşamsal faaliyetlerini devam ettirmek için gerekli proteinleri sentezleyemediklerinden, ancak bağımlı oldukları yapay aminoasit ile beslendikleri ortamlarda yaşayabiliyorlar. Üstelik bakterilerin genlerinde çok sayıda yapay aminoasit olduğu için bakterilerin mutasyon-lar yoluyla bu aminoaside bağımlılıklarından kurtulmaları çok zayıf bir ihtimal. Bu durum, yeni yöntemi daha önce üzerine araştırmalar yapılan eski yöntemlere göre çok daha etkili hale getiriyor.

Sonuç olarak geliştirilen yeni yöntem sayesinde genetiği değiştirilmiş E. coli bakterileri ile yapılan araştırmaların çok daha güvenli hale geldiği söylenebilir. Gelecekte benzer araştırmalar genetiği değiştirilmiş başka organizmalar için de yapılabilir. Böyle-ce bu organizmalardan yararlanılırken çevreye verebilecekleri muhtemel zararların önüne geçilmiş olur.