Hangi
vitamin neden ne kadar alınmalı?
Harvard Tıp Fakültesi ve Amerikan Beslenme Bilimi Derneği araştırdı, Newsweek açıkladı. İşte 'Hangi rahatsızlıkta, hangi yaşta, hangi vitamin, ne kadar kullanılmalı?' sorularının yanıtları
Newsweek dergisi, son sayısının kapağını beslenme şeklinin sağlık üzerindeki etkilerine ayırdı. Harvard Tıp Fakültesi ve Amerikan Beslenme Bilimi Derneği'nin hazırladığı dosyada, vücudu sayısız hastalığa karşı koruyan vitaminlerin hangi besinlerde olduğu, ne dozda alınması gerektiği incelendi. İşte o sonuçlar:
B6 VİTAMİNİ
Harvard Tıp Fakültesi ve Amerikan Beslenme Bilimi Derneği araştırdı, Newsweek açıkladı. İşte 'Hangi rahatsızlıkta, hangi yaşta, hangi vitamin, ne kadar kullanılmalı?' sorularının yanıtları
Newsweek dergisi, son sayısının kapağını beslenme şeklinin sağlık üzerindeki etkilerine ayırdı. Harvard Tıp Fakültesi ve Amerikan Beslenme Bilimi Derneği'nin hazırladığı dosyada, vücudu sayısız hastalığa karşı koruyan vitaminlerin hangi besinlerde olduğu, ne dozda alınması gerektiği incelendi. İşte o sonuçlar:
B6 VİTAMİNİ
Neye yarar?: Damarlara zarar veren 'homocysteine' isimli kimyasalın seviyesini düşürür.
Dozu: 31-50 yaş: günde 1,3 mg 51+: Günde 1,5-1,7 mg
Kaynaklar: Baklagiller, et, balık, turunçgiller, muz, karpuz.
B12 VİTAMİNİ
Neye yarar?: Sinir hücrelerini korur. Hafızayı güçlendirir. Dozu: 31+: günde 2,4 mg. Kaynak besinler: Et ve süt gibi hayvansal ürünler, güçlendirilmiş tahıllar.
C VİTAMİNİ
Neye yarar?: Katarakt ile meme ve mide gibi bazı kanser türlerine yakalanma riskini azaltır. Dozu: 31+: 75-90 mg
Kaynak besinler: Turunçgiller, brokoli, dolmalık biber, lahana, çilek.
FOLİK ASİT
Neye yarar?: Hamilelikte alınırsa doğumdan gelen kusurları önler, kolon kanseri ve Alzheimer'a karşı koruyucudur. Dozu: 31+: Günde 400 mcg. Hamilelerde: 600 mcg. Kaynak besinler: Ekmek, makarna ve kahvaltılık gevrekler, baklagiller, ıspanak, brokoli ve portakal suyu.
A VİTAMİNİ
Bulgu ve endişeler: Görme yeteneğini korur, katarakt riskini azaltır. Ancak fazlası kemiklere zarar verebilir. Dozu: 31+: erkeklerde 3000 IU (uluslararası birim), kadınlarda 2333 IU Kaynaklar: Havuç, tatlı patates ve mango.
D VİTAMİNİ
Neye yarar?: Kalsiyumla birlikte alındığında kemik kırılmasına karşı korur. Yüksek dozda alındığında kolon, meme ve yumurtalık kanserini önlemeye yardımcı olur.
Dozu: 31-50 yaş: günde 200 IU 51-70 yaş: 400 IU Kaynak besinler: Süt ve tahıl, balık ve margarin.
E VİTAMİNİ
Neye yarar?: Hücrelere zarar veren molekülleri etkisiz hale getirir. Prostat kanserine ve Alzheimer'a karşı korur. Dozu: 31+: Doğal kaynaklardan 22 IU veya 33 IU sentetik E vitamini.
Kaynak besinler: Yeşil yapraklı sebzeler, kabuklu yemişler, bitkisel yağlar ile tahıllar.
K VİTAMİNİ
Neye yarar?: Kan pıhtılaşması için gereklidir, kemikleri korur. Dozu: 31+: Günde 90-120 mcg (mikro gram).
Kaynak besinler: Yeşil yapraklı sebzeler, süt ve süt ürünleri, yumurta, tahıllar ve karaciğer.
KALSİYUM
Bulgu ve endişeler: Kemikler için çok önemlidir. Ancak bazı araştırmalar, çok yüksek dozda alınan kalsiyumla prostat kanseri arasında bağlantı olduğunu gösterdi. Dozu: 31-50 yaş: günde 1000 mg 51+: günde 1200 mg
Kaynak besinler: Süt, peynir, yoğurt, brokoli, lahana ve portakal suyu.
MAGNEZYUM
Neye yarar?: Kalbi korur ve kan basıncını düşürür. Dozu: 31+: Erkeklerde 420 mg, kadınlarda 320 mg.
Kaynak besinler: Yeşil yapraklı sebzeler, fıstık, ceviz, tam tahıllardan yapılan spagetti, tahıllar ve baklagiller.
POTASYUM
Neye yarar?: Hipertansiyon riskini azaltır, kemiklerin mineral yoğunluğunu artırır.
Dozu: 31+: günde 4700 mg Kaynak besinler: Kırmızı ve beyaz et, balık, süt, bamya, muz, domates, dolmalık biber ve portakal.
DEMİR
Neye yarar?: Kandaki oksijen akışını sağlar. Vejetaryenlerin ekstra demire ihtiyacı olabilir. Dozu: 31-50 yaş: Erkeklerde günde 8 mg, kadınlarda 18 mg. Kaynak besinler: Et, tahıllar, yumurta, kabak çekirdeği, kepek ve ıspanak.
SELENYUM
Neye yarar?: Bazı kanser türlerinden korur. Özellikle prostat kanseri riski taşıyan erkeklere faydalıdır. Dozu: 31+: Günde 55 mcg Kaynaklar: Deniz ürünleri ve karaciğer.
Vitaminler, vücutta metabolik gereksinimler için vazgeçilmez
olan organik maddelerdir. Bir kısmının vücutta üretilebilmesine karşın, çoğu
vücutta üretilemez. Bu nedenle dışarıdan, bazı yiyeceklerle alınmaları gerekir.
Temel olarak
iki çeşit vitamin vardır: Yağda Eriyen Vitaminler ve Suda Eriyen Vitaminler .
Yağda eriyen vitaminler
A vitamini
D vitamini
E vitamini
K vitamini
Suda eriyen vitaminler
B1 vitamini
B2 vitamini
B3 vitamini
B5 vitamini
B6 vitamini
B8 vitamini
B9 vitamini
B12 vitamini
C vitamini
P vitamini
D vitamini
E vitamini
K vitamini
Suda eriyen vitaminler
B1 vitamini
B2 vitamini
B3 vitamini
B5 vitamini
B6 vitamini
B8 vitamini
B9 vitamini
B12 vitamini
C vitamini
P vitamini
Sağlıklı yaşam için hangi besinler gereklidir?
Besinlerin dört
ana öğesi olan proteinler, yağlar, karbonhidratlar ve yemek tuzu gibi makro
besleyiciler saf olarak alındıklarında, yeterli miktarlarda vücuda girseler
bile, sağlıklı durumun sürdürülmesini sağlayamazlar. Bunlarla birlikte
vitaminlerin ve demir, çinko, bakır, iyod, krom, magnezyum, manganez, molibden,
vanadyum, ve silisyum gibi esansiyel minerallerin de alınması gereklidir.
Vücudumuz için gerekli olan vitaminlerin tümünü besinlerden alabilir
miyiz?
Evet.
Karbonhidrat, protein ve yağ gibi ana besin öğelerini yeterli miktarda içeren
besinlerle yapılan dengeli beslenme, bazı özel durumlar hariç vücudun günlük
gereksinimine yetecek kadar vitamin sağlar. Ancak, günlük beslenmeniz
sebzemeyve, hububat, süt ürünleri, et-yumurta gibi protein açısından zengin
besinlerden herhangi birini içermiyor ya da az miktarda içeriyorsa, ihtiyacınız
olan vitaminlerin tümünü besinlerden sağlanamayacağından vitamin takviyesi
gerekir.
Besinler beklediğinde vitamin kaybına uğrarlar mı?
Besinler
pişirme, saklama ve ısıtma sırasında vitamin kaybına uğrayabilirler. Besinler
içindeki yağda çözünen vitaminler ısı hava ve ışıktan pek etkilenmezler. Tıamin
(B1 vitamini), folik asid, pantotenik asid (B5 vitamini) ve özellikle askorbik asit
(C vitamini) gibi suda çözünen vitaminler ise, besin maddelerinin kaynatma ve
kızartılmaları sırasında kısmen parçalanırlar. Yemek suyunun atılması da,
besinler içindeki suda-çözünen bir kısım vitaminlerin yitirilmesine neden olur.
Kadınlar, erkeklere oranla beslenme bozukluklarına daha mı duyarlıdırlar?
Kadınların
çoğunun kalori gereksinimi ve aldıkları kalori miktarı, erkeklerden azdır. Bu
nedenle, yeterli vitamin ve mineral alımını sağlayabilmek için, besinsel
içeriği yoğun bir diyet uygulamaları gerekir. Kadınların kalsiyum ve demir
gereksinimi erkeklerden fazladır. Gebelik, laktasyon ve oral kontraseptif
kullanımı da vücudun vitamin dengesini bozar; vitamin eksikliği, bazı
kadınların yakındığı premenstrüel şikayetlere de neden olabilir.
Gebe ve emziren kadınların hangi vitaminlere gereksinimi vardır?
Gebelik ya da
süt verme süresince gerek anne gerekse fetus veya bebeğin, A, C, B1, B6, B12,
folik asit vitaminlerinin yanı sıra, demir, kalsiyum gibi mineral
gereksinimleri artar ve bu ihtiyacı karşılayabilmek için vitamin preparatlarına
başvurmak gerekebilir.
Kalsiyumun vücut için önemi nedir?
Kalsiyum;
doğumdan yaşlılığa kadar, kemik, diş ve tırnakların sağlıklı oluşumunu ve
devamını sağlamanın yanında kemik kaybının önlenmesi için gereklidir. Yaş
ilerledikçe kalsiyum emilimi azalır.
30 yaşın üzerinde kadınların vitamin + kalsiyum takviyesine neden
ihtiyacı vardır?
Özellikle 30
yaşından sonra kadınlar daha fazla kalsiyum kaybetmeye başlarlar. Menapoz'la
birlikte bu kayıp hızlanır ve osteoporoz belirtileri (kemiklerde zayıflama,
ağrı) görülebilir. Kalsiyumun emilmesi ve vücut tarafından tam olarak
kullanılabilmesi için D vitamini ve genel sağlığın korunmasında vitaminler
önemlidir. Kadınlar, 30'lu yaşlardan sonra, süt ve süt ürünlerini daha çok
tüketmeli, güneş ışığından daha fazla yararlanmalı ve egzersize önem
vermelidirler.
Demirin insan vücudu için önemi nedir?
Kanın en önemli
fonksiyonel komponentini oluşturan demir, dokuya oksijen taşınması ve böylece
dokudaki oksidasyon olaylarının sürdürülmesi için gereklidir. Demir eksikliğine
bağlı olarak kansızlık, yorgunluk ve çalışma kapasitesinde azalma görülür.
Kadınların erkeklerden daha fazla demire ihtiyacı var mıdır?
Erkeklerin
demir ihtiyacı günde 10 mg, kadınların 15 mg'dır. Kadınlarda her ay adet
(menstruasyon) dönemlerinde kan kaybı olduğundan, ayrıca gebelik ve emzirme
dönemlerinde bebeğin demir ihtiyacını da anne karşıladığından demir gereksinimi
artar. Buna karşın kadınların demir depolama kapasitesi düşük olduğundan demir
takviyesine özellikle ihtiyaç duyarlar.
Adet öncesi gerginlik (Premenstrüel sendrom) belirtileri nedir?
Adet öncesi
gerginlik olarak da bilinen premenstrüel sendrom (PMS) kadınlarda adetten 5 ile
11.gün önce başlayan belirtiler topluluğudur. Halsizlik, uyku bozuklukları,
huzursuzluk, ağrı gibi birçok belirtisi bulunur.
Adet öncesi gerginlik (Premenstrüel sendrom) nasıl önlenir?
Bu tip
şikayetleri önlemek için egzersiz yapmalı, özellikle bu dönemlerde beslenmeye
özen gösterilmelidir. Çay, kahve, sigarayı kesip sebze, meyve yenmeli ve bol su
içilmelidir. Ayrıca B6, E, C ve D vitamini, kalsiyum ve magneryum alımının bu
şikayetleri azalttığı görülmüştür. Evening Primrose bitkisinin tohumlarından
elde edilen yağın (EPO) kullanımı sonucu PMS (premenstrüel sendrom)
belirtilerinde anlamlı düzelmeler (karın şişkinliği ve göğüslerdeki
duyarlılıkta %95, huzursuzlukta %80 gibi) görülmüştür.
Vitamin hapları günün hangi saatinde alınır? Belli saatlerde almanın
önemi var mıdır?
Vitamin hapları
günün herhangi bir saatinde alınabilir. Ancak, diş fırçalamak gibi her gün
düzenli olarak aynı saatte yapılan bir iş olarak görülmesinin, ilacı almayı
hatırlama açısından yararı vardır.
Vitamin hapları uzun süre kullanılabilir mi?
Evet. Özellikle
Avrupa Gıda Konseyi tarafından kabul edilen RDA değerlerine (önerilen günlük
alım miktarı) uygun vitamin ve mineral haplarını sağlığınızı korumak için
alabilirsiniz. Ancak hapların A ve D vitamin içeriğinin çok yüksek olmamasına
dikkat edilmelidir. A vitamininin 5000 ünite, D vitamininin 500 ünite düzeyinin
üstünde ve sürekli kullanımı zararlı olabilir.
İklim ve coğrafi bölge vitamin gereksinimini etkiler mi?
İklim ve
coğrafi bölge koşullarına göre D vitaminine olan gereksinim değişebilir.
Güneşli bir çevrede, açık havada yaşayanlar da ciltte yeterli derecede vitamin
sentez edildiği için bu vitamine gereksinim azalır. D vitamininin en önemli
kaynağı cilttir. Kuzey ülkeleri ve derin vadi içlerindeki yerleşme yerleri gibi
az güneşli yerlerde yaşayanlarda veya mesleki nedenlerle gündüz vaktini kapalı
yerlerde geçirenlerde D vitamini gereksinimi artar. Güneşli ortamda yaşadığı.
halde geleneksel nedenlerle fazla örtünen kadınlarda da aynı durum söz konusu
olabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder