Kolera belirtileri nelerdir?

Asırlar boyunca bütün
dünyayı korkulu bir rüya gibi titretmiş olan Kolera, süratle yayılan, korkunç
ve öldürücü bir hastalıktır. Tarihte,kolera salgınları yüzünden kısa sürede
milyonlarca insanın öldüğü görülür.
Kolera’nın vatanı
Hindistan’dır. Hindistan’ın pis nehir sularında hemen hemen her zaman Kolera
mikrobuna rastlanır.
Kolera mikrobu virgül
şeklinde olup buna tıb dilinde “vibron cinsi” denir. Daha ziyade insan dışkısı
ile etrafa yayılır. Bir tek koleralının dışkısının suya karışması bütün bir
ülkeyi Kolera tehlikesi ile karşı karşıya bırakabilir.
Kolera mikrobu kuraklıktan
hoşlanmaz. Suda ise süratle çoğalıp yayılır. Kolera mikrobu bulunan suyu
içenler, veya böyle suyla yıkanmış meyva veya sebzeleri yiyenler 5 gün içinde
hastalığın belirtilerini göstermeye başlarlar.
Hastalığın seyri üç devreye
ayrılır. Birinci devrede, hastada kusma, ishal,kas krampları ve idrar
zorluğu görülür. İkinci devrede kusma artar, ishal pirinç suyu şekline dönüşür,
şiddetli baş ve karın ağrıları başlar. Nabız hafifler. Devamlı kusma ve ishal
vücutta susuzluğa yol açar.Hasta kısa zamanda bitkin düşer. Bu devrede hastanın
derisi buruşarak kirli sarı ile morumsu bir renk alır. Gözler çukura kaçar.
Vücut ısısı düşer.
Bu devre,hastanın dayanma
gücüne göre 2 saat ile 24 saat devam edebilir. İkinci devre’ye giren hastanın
kurtulması çok güçtür. Genellikle bu devrede hasta bir kalp krizi ile ölür.
Bazen hastanın bünyesi
mikroba reaksiyon gösterir .Bu durumda hastalık hafif seyreder. Böyle bir hasta
ikinci devreyi hafif atlatıp üçüncü devreye girebilir. Üçüncü devrede, ishal ve
kusma devam etmekle beraber azalır. Vücut ısısı yükselir. Nabız kuvvetlenir.
Karın ve baş ağrıları giderek hafifler. Şayet hastalığın böbrek, akciğer ve
barsak iltihapları gibi yan etkileri meydana gelmezse hasta iyileşerek ayağa
kalkar.
Kolera’nın ilacı yoktur.
Tatbik edilen bütün ilaçlar hastalığın bir dereceye kadar hafif seyretmesini
sağlamaktan ileriye gidemez. Kolera’lı bir hastayı en çok tehdit eden şey
vücuttaki suyun azalmasıdır. Bu bakımdan hiç vakit geçirilmeden hastaya,
damardan tuzlu serum verilmelidir.
Kolera, sudan ve iyi
yıkanmamış meyve ve sebzelerden geçen bir hastalıktır. Korunmak için mutlaka,
süper klorlamaya tabii tutulmuş şehir suyu kullanmak,hatta onu dahi kaynatarak
içmek lazımdır. Meyve ve sebzeleri kaynatılmış suyla yıkamadan yememelidir. Hatta
mümkünse bunları bir süre sirkenin içinde bırakmak iyi olur. Kolera mikrobu
sirke ve limon suyu gibi asitli ortamlarda yaşayamaz.
Kolera tehlikesi söz konusu
olduğu zaman, hiç vakit kaybetmeden kolera aşısı olmak lazımdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder